3 Eylül 2009 Perşembe

Ahhh Eylül ahh....

Bu negatifliğimi hep malum regl günü sendromlarıma bağlamıştım ama şöyle bir geçmiş seneleri de gözönüne alınca anladım ki sebep "EYLÜL".....
Oldum olası bu Eylül ayları beni yıldırıyor.O güzelim deniz,kum,tatil havam bitiyor. Haaa sanki yaz geliyor da ben de eskisi gibi aylarca tatil mi yapıyorum yooo!!! ama olsun işte yılların bir alışkanlığı var hala üstümde. Olmuyor bu geçiş mevsimlerini lafta ben çok sevsem de onlar beni sevmiyolar işte.
Saçımı başımı değiştireyim diyorum ama Tamer'in de askerden gelmesine (son kuaförüm) daha 2 ay var. Aslında Erdal'a da gidebilirim ama o da kardeşim bir kazık bir kazık. Tamam saçlarımı süper yapıyor ama milletin 1 ay ev geçindirdiği parayı benden zınk diye alıyor. Acaba kahkül mahkül mü kestirsem. Şu evde saç boyama işini de bir ben beceremiyorum. Herkesler yapıyor. Şu yaşıma geldim toplasan evde 3 kere saç boyamışımdır. Aslında n'güzel al rengini boya işte di mi?
Bugün Mert'e dedim bu akşam biraz alışveriş merkezi falan gezelim olmadı ıkea'ya gidelim. Hemen "bir şey mi oldu hayatım?" dedi. Adam tanıyor karısını.... Tanısın canım aşkım benim:))) bazen sebepsiz bunaltıyor beni ama seviyorum ben kocamı hem de çook:))) bak şimdi yaaa konu n'relere kayıyor gene..
N'diyordum ben ? hıııı işte buldum sebep "eylül" ama napalım ben ona o bana alışıcak. ayları 11'e indiricek halimiz yok ya!!!!

1 Eylül 2009 Salı

"karşıyım karşı herşeye karşı"

Bugün canım sürekli mızmızlanmak ve şikayet etmek istiyor. Gerçi bunu yapmak için sebeplerim de yok değil. Önce kızım arkasından oğlum hasta oldu. Aslında ben ikisi hastayken de hastaydım ama hastalığımı bile yaşıyamadım. Günlerdir uykusuzluktan bayılmak üzereyim. Normal hastalıktan kaynaklanan uykusuzluğu geçtim şimdi bir de hastalık sonrası çocuklardaki şımarıklıklarından ve değişen uyku düzeninden kaynaklanan bir uykusuzluk çekiyorum. Geçen hafta işi o kadar çok astım ki bugün eve de gidecek durumum yok. Resmen insanın gözleri ağrır mı? gözlerim ağrıyor hem de dayak yemiş gibi. Bir de karnım ve başım ağrıyor.
Bu ara Mert'e de uyuz oluyorum. Özel bir sebepten değil canım istediği için.
Zaten işyerimizi de taşıyoruz , yeni işyeri , yeni elemanlar yeni bilmem n'???
Bir de evin önünü gene kazmışlar yok cetchat yok superonlıne yok kablolu tv nefret geldi vallahi. Ev toz toprak içinde. Efendim sokağa kamera takıyolarmış bizim güvenliğimiz içinmiş hırsız mırsız giremezmiş. Artık o kameralardan hırsızları mı gözetlerler bizi mi orası bilinmez.
"karşıyım karşı herşeye karşı" içimden bu şarkıyı söylemek geliyor.