26 Ocak 2010 Salı

Değişen Zaman



Bundan yaklaşık 3.5-4 sene önce o dönem için "offf n'kadar durağan bir hayatımız var Mert yaaaa" diye mızmızlandığım şimdi ise "Off bundan 4sene önce amma da kebap hayatımız varmış Mert yaaa" diye yine mızmızlandığım bir yaşantım vardı.


Sabah kalkıp işe gidiyorduk sonra efendim işten çıkınca artık canımız n'yemek isterse ona uygun bir mekan seçip yemek yiyorduk, birkaç alışveriş yapıp eve geliyorduk. Sonra ben hemen kocaman bir tepsi dolusu ıvır-zıvır hazırlayıp Mert'in yanına kıvrılıp battaniyenin altına girip ver elini cnbc-e dizileri.... Artık kırk türlü cinayeti çözdükten sonra alıyorduk elimize playstatıon joistiklerini hadi bakalım araba yarışı.... hafta sonu mu oldu?? efendim olsun tabii bize zaten hergün bayram havasında geziyorduk yiyorduk içiyorduk ve sinemaya gidiyorduk. Sinema tercihlerimizde yine cnbc-e havasındaki filmler n'rde actıon , korku orda biz....


Sonra ben bir anda çocuk doğurmaya karar verdim. Hamilelik serüvenimizle birlikte tercihlerimiz de değişmeye başladı. Önce benim işe gidiş gelişlerim değişti, sonra ben yeme içme konusunu psikopata bağlayıp "aman o zararlı bu bilmem n?" demeye başladım, sonra korku filmlerini çok fazla izlersem çocuklarım da çirkin olur endişesine kapıldım; en son olarak playstatıonumuzu da rafa kaldırttırdım sebep çok heyecanlanıyorum erken doğum olmasın......


Şimdi düşünüyorum Allah'ım Mert bana çok iyi sabretmiş...


Çocuklar doğdu hayatımız zaten başka bir raya oturdu. Hem alışkanlıklarımız hem isteklerimiz hem de zamanı programlamamız tamamen değişti. Kendimize yeni bir yaşam kurduk. Tercihlerimiz , önceliklerimiz değişti... Artık sinemaya gidiceğimiz zaman %90 komedi filmlerini tercih ediyoruz. Geçen hafta Yahşi Batı'yı bu hafta Kutsal Damacana'yı seyrettik. Ondan önce Neşeli Hayat ve ondan önce Kolpaçino.... Hepsini toplu olarak değerlendirir ve gülme seviyemi kendimce ölçersem 1.kolpaçino 2. kutsal damacana 3.yahşi batı 4.neşeli hayat.... İşte böyle...

18 Ocak 2010 Pazartesi

Yapraklar dökülür....


Şu yaprak dökümü dizisi var yaaa.... işte ben o dizinin sonunda yayınlanan izleyicilerden gelen fotoları her izlediğim de hüngür hüngür ağlıyorum. Sanki o fotoğraflardaki herkes ölmüş gibi geliyor bana tövbe tövbe.... Belki insanlar çok mutlu oldukları aile tablolarını gönderiyorlar ama dizi zaten o kadar geriyor ki insanı işte sonunda da böyle hönkürerekten ağlamadan duramıyorum...

Geçen gün Mert " Belgin bu dizi n'zamandır yayınlanıyor?" dedi... Abowww bir de düşündüm bizim çocuklardan büyük bu dizi... (zaman kriterime bak.. bizim çocuklardan büyük ; yok yok bu bizim çocuklardan küçük:)))

Bu salak diziye takılıp kalmamın tek sebebi sensin Mert sensin... diye celallendim ben de ... nası yanii?? nasıl mı?? bu dizinin başladığı sene sen ç'ba günleri halı sahaya top oynamaya gidiyordun ben de sıkıntıdan bu diziye başlamış bulundum şimdi de bırakamıyorum işteeee.....

Hönkürmek istiyorum.....